Powered By Blogger

31 Mart 2016 Perşembe

Tork Ve Beygirgücü Nedir?





”Beygirgücü okuyup gördüğün, tork ise hissettiğindir” şeklinde yaygın bir söz vardır. Bu söz aslında her şeyi özetlemektedir. Hepimizin karıştırdığı, tork nedir beygirgücü nedir tanımlar çokça karıştırdığımız bir konudur. Beyfir gücü ve tork ayrılmaz birbiri ile alakalı iki yakın terimdir. Öncelikle ayrı ayrı tanımını yapalım daha sonra arasındaki farka bakalım.



1-TORK (Torque)

Tork; motordan tekerleğe iletilen dönme momenti kuvvetidir. Birimi Newtonmetre (Nm)’ dir. Halk arasındaki bilinen tanımı ise otomobilin çekiş gücü olarak bilinmektedir. Hızdan çok çekiş gücünün önemli olduğu kamyon ve traktör gibi araçlarda tork çok yüksek değerde alınmalıdır.

Yukarıda resimden yola çıkarak anlatacak olursak İngiliz anahtarının miline yakın yerden tutup somunu çevirmeye çalışırsanız somunu gevşetemezsiniz veya gevşetmek için çok uğraşırsanız bunu tanımı küçük tork olur. Bu işlemin tersini yani İngiliz anahtarının ucuna doğru tutup çevirmeye çalışırsanız somunu rahatlıkla çevirebilirsiniz. Bunun tanımı isebüyük tork olur. Otomobillerdeki mantıkta buna benzerdir. Tekerleğin çapı küçültülürse tork yükselerek daha ani tepki veren ve daha esnek bir sürüş karakteristiğine sahip olur.

2- BEYGİRGÜCÜ (Horsepower)

Hepimizin bildiği şekilde birim zamanda yapılan iş miktarı olarak tanımlanır. Türkçesi Beygirgücü olan HP (horsepower) şeklinde ifade edilir. 1 Beygir: 75 kilogram ağırlığı 1 saniyede 1 metre yukarı kaldırabilecek güç miktarı olarak tanımlanıp, bu gücün bir beygirin gücüne denk geldiği düşünülerek beygirgücü denmiştir.
Kaynak:http://muhendisonline.net


Posted via Blogaway

Doping dosyası



Sporda Doping dosyası
Armstrong’dan Sharapova’ ya; Doping: Başımızın derdi mi? Sporun belası mı?
 
Spor, hepimizin ortak tutkusu, kimimiz için izlemesi, kimimiz için yapması deşarj kaynağı; kimimiz için ise güzel, eğlenceli ve heyecanlı vakit geçirme zamanı. Birçok firma için reklam ve pazar, tabi ki de oyuncular için maddiyat ve gelecek.  Yani kazananı çok, kaybedeni ise kazanana kıyasla daha az. Ama tabi ki kaybetme olgusu kişiden kişiye değişir.

Sporcular ise özellikle küçük yaşlarımızdan itibaren bizler için birer kahraman, düşünsenize birçoğumuz için Lefter, Süleyman Seba, Metin Oktay, Michael Jordan, Pele, Boris Becker, Usain Bolt, Carl Lewis birer idol, ve o sporu yapmamıza neden olan kişiler, başarı emsalleri.  Ancak son günlerde ise spor ve başarı dendiğinde aklımıza gelen ilk şey doping.
Doping nedir sorusu yıllardır hep spor gündeminde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi altında bu olay için bir birim bile kurmuş: Uluslararası Anti Doping Ajansı (WADA), 1999 yılında kurmuş bu ajansı, amacı her türlü doping olayı ile mücadele etmek, sporun eşitlik ahlakının korunmasına yardımcı olmak. Doping maddesi ile değişebiliyor; kan dopnginden kimyasal dopinglere kadar geniş bir yelpazesi var. Dopingli maddelerin ise tanımı olarak “Sporda eşitlik ilkesini bozmak ve sportif performansı artırmak amacı ile kullanılan, sporcu sağlığını bozan her türlü uygulama” olarak geçiyor.

Bu uygulamaların ise sağlam bir şekilde yaprımları var, ve her geçen gün de ağırlaşıyor, spordan men ve yasal işlemler olarak. Lance Armstrong 1996 yılında testis kanserine yakalandı, hatta akciğer ve beynine de sıçradığı söylenir kendisine. Ancak yılmadan tedavisine devam eder ve bu illeti yenerek 1999-2005 yılları arasında Fransa Bisiklet Turu'nu yedi kez kazanarak dünya çapında ün yapar kendisi, birçok kişinin idolü olur ve bisiklet sporlarının artık en önemli oyuncusudur, tüm dinyada. 2010 yılında hakkında doping iddiaları başlarken 2012 yılında ABD’ de hakkında ki soruşturma delil yetersizliği nedeniyle sonlandırılır, ancak kendisi 2013 yılında itiraf eder, doping yapmıştır. Ve başka bir itiraf daha bulunur, günümüzde olsa doping yapmayacağını, ancak eski günlerine dönderse gene yapmayı düşünebileceğini. Bir çok kişide olay bir dönemin sonudur, Armstrong doping yaparak eşit mücadele ilkesini bilerek bozmuştur, hala kahramanmıdır yoksa hilekarmıdır. O güne kadar geçtiği doping testlerinden nasıl kurtulmuştur.

Benzer bir şekilde 28 yaşındaki ünlü tenişçi Sharapova, doping testinde, sağlık sorunları nedeniyle 2006 yılından bu yana aldığı Meldonium adlı yasak maddenin bulunduğunu belirtti. "Wada'dan 22 Aralık'ta yasaklı maddeler listesinde yapılan değişikliklerle ilgili bir e-posta aldım. Burada yasaklı maddeleri görebiliyorsunuz ben de o linke tıklamadım" olarak açıklamasını yapan ünlü tenisçi benim gibi belki bir dolu sporseverin hayallerini yıktı, yıllardır takip ettiğimiz veya tenis ile özdeşleştirdiğimiz ünlü tenişçi de spor ahlakına aykırı davrandı. Aslında kendisi biraz ihmalkar davrandığını iddia ediyor ancak doktoru veya bireysel antrenörlerinin gözünden kaçması mümkün değil. Aynı Armstrong olayında olduğu gibi acaba yıkılan bizim hayallerimiz mi? yoksa ünlü sporcuların kimlikleri mi?

Daha dün bir iddia daha ortaya atıldı, Gökhan Gönül. Ağrı kesici amaçlı kullanığı bir ilaç yasaklı maddlelr listesinde idi, yani ancak rapor edilmek şartıyla kullanılabilir. Kulüp doktorları federasyona bildirdiklerini ve daha sonra kullandıkları şeklinde açıklama yaptı, ancak bazı basın organlarında doping yaptığı şeklinde haberler geçildi. Bekleyip göreceğiz ancak görünen kulübün burada şimdilik haklı olduğu, yani bu maddenin doping maddesi olarak değil, sadece yasaklı madde ve bildirmek suretiyle kullanılabileceğidir.

Peki bu sistem nasıl işler: WADA liste yayınlar, der ki bu maddeler ve miktarlar doping sayılmakta. Bu aslında kulüp sormluluğunda olması gereken bir uygulama. Yani kulüp doktoru dönem dönem sporcularını toplayacak ve diyecek ki basin ağrırsa şu ilacı al, ateşin çıkarsa şu ilacı al, ishal olursan şunu al gibi, hatta o ilaçları reknli kaplara koyup verecek sporcusuna. Bu arada kulüp doktoru kadar sporcu da sorumlu, aç listeye bak bi zahmet, doktorun gözünden kaçmışsa ( ki kaçmamalı) senin gözünden kaçmasın. Eğer sen kullanırsan bundan başka bir şey, sorumluluk senin. Ola ki yeni bir ilaç çıktı ve listed yok, işlem basit, der ki bana bildir gene kullan. Eğer sonradan bu madde doping sınıfına girerde sen kullanmışsan, bana haber vermişsen sorun yok (yasaklı madde olayında olduğu gibi), ancak haber vermezsen sorumluluk senin. Olayın özü bu. Tabi ki de en özet şeklinden.
Peki burada yapılması gereken, yeterli adli önlemlerin alınması, hem sporcu hem de doktorun ve kulübün içinde bulunduğu bir sistemin ivedilikle hayata geçirilmesi. Yoksa daha çok hayaller yıkılır, çok ahlar çekeriz.

Bu arada ben yıllardır birçok yöneticimize kendimce kızdım durdum, yok şöyle başarılı değiliz yok böyle başarılı değiliz, ne yapar bu adamlar gibi. Şimdi gerek FİFA operasyonları, gerekse doping skandallarına baktıkça, gördükçe, okudukca birçok yöneticimize teşekkür ediyorum, en azından bu kadar kirlenmediğimiz için, ve hayret ediyorum, birçok sporcu bu kadar zaman nasıl korunduğu ve kollandığı için.
Kaynak:
Doç. Dr. Korkut Ulucan
Spor Genetiği Uzmanı
Marmara Üniversitesi, DHF, Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümü
Üsküdar Üniversitesi, MDBF, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü



Posted via Blogaway


E-ticaret nedir?



Elektronik ticaret ya da kısaca e-ticaret1995 yılından sonra İnternetkullanımının artmasıyla ortaya çıkan, ticaretinelektronik ortamda yapılması kavramıdır.

Mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış,sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağları üzerinden yapılmasıdır. Elektronik ticaret, ticari işlemlerden biri veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi yoluyla reklam ve pazar araştırması, sipariş ve ödeme, teslimat olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır.

Elektronik ticaret, tüm dünyada ticaretin serbestleştirilmesi eğilimi ile birlikte, 2000'li yıllardan sonra yaşanan ve bilgi iletişimini kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Gelenekselpazarlama yöntemlerine, İnternet olanaklarını da ekleyen kuruluşlar, sadece belirli bir kitleye satış yapabilmenin ötesine geçip, üretkenliği ve yaratıcılığı arttıran küresel e-ticaret bağlantıları kurma şansını elde edebilmeye başlamıştır. Eskiden birçok şirket televizyon,gazeteradyo gibi araçları kullanarak potansiyel müşterilerine ulaşmaya uğraşırken, bugün bunlara İnternet üzerinden reklamcılık da eklenmiştir.

Elektronik ticaretin araçları, birbirleriyle ticaret yapanların ticari işlemlerini kolaylaştırantelefonfaksbilgisayar, elektronik ödeme ve para transfer sistemleri, elektronik veri değişimi sistemleri (Electronic Data Interchange-EDI), İnternet gibi her türlü teknolojik ürünlerdir. EDI, ticaret yapan iki kuruluş arasında, insan faktörü olmaksızın bilgisayar ağları aracılığı ile belge ve bilgi değişimini sağlayan bir sistem olarak elektronik ticaretin önemli bir aracıdır. Elektronik ticaret açısından en etkin araç olarak kabul edilen yeni İnternet teknolojileri ise ses, görüntü ve yazılı metni aynı anda, daha hızlı ve güvenli bir şekilde ilettiğinden, İnternet üzerinden yapılan bu işlemlerin maliyeti diğer araçlara oranla hayli düşüktür.

Geçmişte bir ölçüye kadar kapalı bilgisayar ağları üzerinden gerçekleştirilen elektronik ticaret uygulamaları, güvenli olmakla birlikte maliyeti yüksek sistemlerdir. Günümüzde, açık bilgisayar ağı olan internet, elektronik ticaret için çok daha uygun bir altyapıdır. İnternet aracılığıyla, artık kapalı yapıdan açık yapıya geçerek küreselleşen ağların getireceği avantajlardan yararlanılmaktadır. Bu da özellikle KOBİ'lerin (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin) dünya ticaretinde daha fazla yer almalarına olanak sağlamaktadır. Elektronik ticaret, özellikle KOBİ'ler için çok uygun bir ticaret şeklidir. Elektronik ticaret, ürün seçeneklerinin artmasını, ürünlerin kalitesinin yükselmesini ve daha hızlı bir şekilde ödenerek teslim alınmasını sağlamaktadır. Potansiyel tüketicilerin dünyanın her yanında pazara arz edilen ürünler hakkında bilgi sahibi olmalarına ve yeni üreticilerin dünya pazarlarına girmelerine imkân vermektedir. Daha düşük fiyatlı ve kaliteli ürünlerin pazara girmesi üreticiler arasında rekabetin artmasına ve tüm ticari işlemlerin maliyetinin düşmesine neden olmaktadır.

Elektronik ticaret, üretici ve tüketicileri, özellikle KOBİ'leri geleneksel ticaret engelleri olan pazara uzaklık, bilgi eksikliği ve talebe uygun üretim yapılamayışı gibi dezavantajlardan kurtarabildiği ölçüde yararlı olacaktır. Ancak, elektronik ticaret ülkelerin tüm ticari sorunlarını (örneğin ulusal tedarik zincirindeki halkaları) çözemez. Elektronik ticaret konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan ülkeler ilk aşamada interneti sadece reklam veya pazar araştırması amacıyla kullanabilirler.

E-ticareti bu kadar gözde kılan unsurlar arasında; e-ticaretin, şirket ile hedef kitlesi arasındaki doğrudan ilişki sağlaması, pazarlamacılara istedikleri bilgileri sunması, hızlı ve düşük maliyetli olması ve tüm bunların elektronik ortamda yapılıyor olması sayılabilir. Diğer olumlu unsurlar arasında ise dağıtımda kolaylık ve ucuzluk, tüketici ile daha rahat etkileşim, anında geri dönüş, dikkat çekicilik, küresel pazarla tanışma, 24 saat hizmet ve anında satış yer alır.

Normal koşullarda ortalama 10 yıl alan markalaşma süreci, elektronik ticaret sayesinde 2 yıla inmiş durumdadır. Bugün "Dünyanın en büyük 500" şirketi listesinde bundan birkaç yıl önce kurulmuş olan onlarcae-şirket yer alıyor.

Etkisi küresel olan İnternet ekonomisi, hem ticaret hem de siyaseti etkiler. Tüm dünya çapında, iş dünyasının önderleri, kendi şirketlerinin ayakta kalma ve rekabet edebilme yetilerinde internetin oynadığı rolü kabul etmektedir. Şirketlerin, bu yeni ekonomide rekabet edebilmek için internetin gücünden yararlanma gereksinimi ortaya çıkmıştır.

E-ticaret hacmi ve Türkiye'deki durum

Dünyada 2001 yılında yapılan e-ticaretin hacmi 65 milyar dolar iken, 2007 yıl sonu beklentisi bu rakamın 233 milyar dolara ulaşması yönünde. Türkiye'deki altyapı yetersizlikleri, bilgisayar ve internet kullanımındaki düşük düzey, internete olan güvensizlik ve yüksek fiyatlardan dolayı e-ticaret beklenildiği kadar gelişmiş değil. 2007 yılı BKM verilerine bakıldığında Türkiye'de e-ticaret cirosu 5.537,17 YTL'dir. Bu rakam 2008 yılı Ağustos ayı ile birlikte 6.208,5; 2009 yılı Ağustos ayı itibariyle 10.541,6 seviyesine ulaşmıştır.

BKM tarafından açıklanan verilere göre, 2009 yılında Türkiye’deki e-ticaret hacmi 10 milyar TL seviyesini geçti. Başka herhangi bir kurum resmi olarak sektör verilerini açıklamadığı için bu rakam baz alınarak Türkiye’deki Online perakende sektörü hakkında bir değerlendirme yapılması yanlış olacaktır çünkü BKM'nin açıkladığı veriler sanal POScihazları üzerinden geçen toplam ticareti ölçüyor. Türkiye genelinde satış veya bayilik ağı bulunan birçok firma, merkeze geçilen siparişleri sanal POS'lar üzerinden işleme alıyor. Örneğin mağazada kontör satışı yapan bir mobil operatör bayisinin talebi veya bir seyahat acentasından alınan uçak biletleri veya tatil paketleri sanal POS üzerinden sisteme giriliyor. Bu nedenle online ticarete ait olmasa da ciddi bir ticaret hacmi, BKM rakamları içerisinde yer alıyor. Kısaca Türkiye'de resmi olarak açıklanan tek e-ticaret verisi kabul edilen BKM sanal POS işlem ve hacimleri aslında büyük oranda elektronik olmayan ticareti içeriyor.

Bankalararası Kart Merkezi'nin (BKM) resmi verilerine göre 2012 yılı Temmuz ayında Türkiye e-ticaret sektöründe yaratılan hacim 3 milyar 186 milyon TL'ye ulaştı. Söz konusu dönemde gerçekleşen işlem adediyse 14 milyon 393 bin olarak kayıtlardaki yerini aldı.

B2C,B2B ve B2E

B2B: Business to Business kelimesinden türemiş olan bu yöntemde türkçe karşılığı firmadan firmaya anlamına denk gelmektedir. Diğer bir deyişle 2 firma arasında gerçekleşen alışveriş türüdür diyebiliriz.

B2C: Business to Costumer kelimesinin kıslatılmış halidir. Türkçe karşılığı firmadan perakende müşterisine ya da firmadan tüketiciye şeklinde çevrilebilir. En popüler e-ticaret yöntemi olmasından dolayı örnek olarak neredeyse tüm e-ticaret şirketleri verilebilir. [1]

B2E: Business to Employee kelimesinin kısaltılmış halidir. Türkçede bilinen tabiri ile,firmadan firma çalışanlarına özel sunulan indirimli yahut kampanyalı ürünlerin satıldığı şirket içi bir e-ticaret modelidir. Türkiye'de çok fazla kullanılmasa da bir takım örnekleri mevcuttur. [2]

Müşteri temelli elektronik ortamda alışveriş modelleri

Kredi kartı ile alışveriş modeli; bu iş için mal ve hizmet verenlerin ticari kuruluş olma şartları aranmaktadır.EFT ticari boyutta işletme olmayan daha çok bireysel alış veriş karşılıklı değiş tokuş maksatıyla işlemlerde kullanılmaktadır.

EFT uygulamasında hukuki açıdan elektronik ticaret olarak tam dikkate alınmaz çünkü tek taraflı para gönderimi sonrası karşı taraf bana olan borcunu yolladı diyerekten kendini savunabilir. Bu durumun alternatifi olarak EFT'yi aracı bir hesaba aktarılması yani havuzda onay bekletme modeli bazı sitelerde kullanılır. Aracı tarafsız bir ticari kuruluş tarafından bu yöntem sıkça kullanılmaktadır.
Kaynak : https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Elektronik_ticaret



Posted via Blogaway


29 Mart 2016 Salı

Sp.tropheus Ikola kaiser

Sp.tropheus ikola

Latince Adı: Tropheus sp. Ikola
Coğrafik Kökeni: Tanganyika Gölü'nün İkola bölgesi
Yaşam Alanı: Sığ kayalıklar
Beslenme Biçimi: Otçul
Davranış Biçimi: Orta derecede agresif
Kendi Türlerine Davranışı: Aşırı Agresif
Yüzme Seviyesi: Taban - Orta
Cinsiyet Ayrımı: Üreme dönemlerinde erkekler kayaları tutar.
Üreme: Yumurtaları ağızlarında kuluçkaya yatırırlar.
Sıcaklık: 25°C - 28°C
En Fazla Büyüdüğü Boy: 11 cm.
En Az Akvaryum Hacmi: 250 litre
Su Sertliği: Çok sert
pH: 8.0 - 8.6
Zorluk Seviyesi: 
Genel Yorum:Bitkisiz ve kumluk alanlardan hoşlanırlar.Çoklu gruplar halinde beslenmesi önerilir.Güçlü filtrasyon gerekir.Düzensin yapılan su değişimleri ikolalarda karın şişkinliklerine yol açabilir.
Kaynak:www.akvaryum.com



Posted via Blogaway


28 Mart 2016 Pazartesi

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE AÇILAN ÖZEL MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM OKULLARINDA ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLERE EĞİTİM ÖĞRETİM DESTEĞİ VERILMESINE İLİŞKİN BAKANLAR KURULU KARARI

Bakanlar Kurulu Kararı ile Asansör Bakım Onarım ve Montajıcısı,CNC Programcısı ve Metal İşlemecisi mesleğinde çalışanlar 24 Mart 2017 tarihinden sonra Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından verilen Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip değilse çalışamayacak ve çalıştırılamayacak. Bu bağlamda OSB içinde bulunan özel mesleki ve Teknik Eğitim Okulları destek alacak. Yine OSB dışında bulunan özel mesleki teknik eğitim okulları da bu destekten yararlanacaklar. Bakanlar Kurulu Kararı için
http://www.basbakanlik.gov.ct.tr/tr-tr/bakanlarkurulu/bakanlarkurulukararlar%C4%B1.aspx linkine bakılabilir.


Yandex ve İBB Trafik’e rakip oldu

Navigasyon uygulaması olarak iOS işletim sisteminin varsayılan, içerisinde gelen uygulama Apple Harita Türkiye için trafik desteğine kavuştu. Artık Apple Harita uygulaması içerisinden trafik durumunu, kapalı yolları ve yol çalışmalarını görmek mümkün. Üstelik sadece İstanbul için değil, tüm Türkiye için.

Trafik durumunu görüntüleme konusunda ülkemizde son derece başarılı uygulamalar var. İstanbul için İBB Trafik ve Türkiye için Yandex.Navigasyon ve Google Haritalar uygulamaları akla gelen başarılı uygulamalar arasında. Bu üçlüye şimdi bir başka dev de dahil oldu.

Apple Harita uygulaması trafik durumunu tıpkı rakipleri gibi başarılı bir şekilde gösterebiliyor. Alıştığımız şekilde trafik yoğunlaştıkça, yolların rengi önce turuncuya ardından kırmızıya dönüşüyor. Ancak Yandex.Navigasyon’da olduğu gibi açık olan yollarda ek bir renk yok. Yani eğer gideceğiniz yolda trafik yoksa, herhangi bir renk görmüyorsunuz.

Trafik bilgisini görmek istemiyorsanız, bu özelliği kapatmanız mümkün. Ancak varsayılan olarak açık geliyor. Harita türünü değiştirerek de trafik durumunu görmek mümkün. Yani uydu görünümünde de trafiğin akışını görebilirsiniz.

Geçtiğimiz dönemlerde Google Haritalar (Google Maps) uygulaması da trafik bilgisini Türkiye için aktifleştirmişti. Ancak hem Google Haritalar hem de Apple Harita trafik konusunda geç kaldı diyebiliriz. Yandex.Navigasyon birkaç senedir Türkiye’deki kullanıcıların en sevdiği navigasyon uygulaması oldu bile.

"facebook.com/cnnturkteknoloji" den alıntıdır.


Lg G3 Incelemesi

LG G3

Merhaba, bu yazımızda Güney Koreli LG firmasının akıllı telefon piyasasına 2014 yılında sunduğu G3 modelini inceleyeceğiz.
Öncellikle telefonun teknik özelliklerine bakalım.
G3 Qualcomm® Snapdragon™ 2.5 GHz 4 Çekirdekli İşlemciye sahip. Bunun yanında Android 4.4.2 Kitkat işletim sistemiyle geliyor. Hemen belirteyim şuanda LG Türkiye garantili cihazlarda cihazı kurduğunuz an Android 5.0.1 lolipop sürümüne cihaz kendini yükseltiyor. Avrupa yada paralel ithalat yoluyla getirilen cihazlar ise Android 6.0 marshmallow sürümüne otomatik olarak güncelleniyor.
G3 ekranıylada kendi emsallerine fark atıyor.5.5 inch Quad HD ekran 2560x1440 piksel çözünürlük sunuyor.
Diğer öne çıkan özellik ise G3 hem 16GB hem 32GB depolama imkanına sahip iki ayrı modelle piyasada. 32 gb olan modelde ram kapasitesi 3 gb iken 16 Gb olan modelde ram kapasitesi 2 gb olarak kullanıcıya sunuluyor. Bu seçeneklerin oluşu avantaj olarak görülüyor ancak modellerin arasındaki fiyat belirleme politikası anlamsız şekilde bunu dezavantaja çeviriyor.
Akıllı sadelik sloganı ile piyasaya çıkan Lg G3 13MP Optik Görüntü Sabitleyici ve Otomatik Lazer Odaklanmalı ve Çift Flaş özellikli arka kameraya sahip. Ayrıca ön tarafta 2.1 MP lik selfi kamerasının kalitesi düşük görülsede yüz güzelleştirme modu sayesinde çok başarılı çekimler yapılabiliyor.
Bluetooth 4.0 Le usb 2.0 hdmi slimport ve NFC gibi bağlantı özelliklerine sahip olan telefon 3,000 mAh değiştirilebilir kablosuz şarj özellikli birde batarya bulunuyor. Bu özelliği de rakiplerine göre bir adım öne çıkıyor.
Boost AMP ile 1W Hoparlör deneyimi sunan telefon sadece 150 gr. ağırlığında. Ayrıca gövde ekran oranı en yüksek telefon olma özelliğine de sahip.
Başlıca Özellikler

En iyi Görünürlük,
Quad HD Ekran
Gelişmiş OIS+ Kamera
Hafif Metalik Tasarım
Siz Sormadan Akıllı Uyarı


27 Mart 2016 Pazar

IBANEZ Sr 1005 EFM BASS GİTAR DEĞERLENDİRMEM

AĞAÇ-İŞÇİLİK:

Akçaağaç üzeri hareli akçaağaç kaplama olan gitarın gövdesi hafif ve elektro gitar gövdesi ebatlarında. Mat bir cila ile sonlandırılmış gövdenin üzerinde dört adet lineer pot bulunmakta. Gövde üzerinde bulunan Monorail IV isimli köprü 16,5 mm tel aralığı sunuyor. Gövde ağacı dengeli tonlar veriyor, tabi bunda Varimid ekolayzır devresinin ve manyetiklerinde etkili olduğunu söylemeliyim.

SAP :

Modern bir sapa sahip olan gitarın sap işçiliği mükemmel. C shape denen tarzda ince bir sapa sahip. Sap beş parça akçaağaç ve bubinga ağacının birleşiminden oluşuyor. Neck thru denilen sap gövdenin içinden geçiyor. Bu da sustain'in artmasını sağlıyor. 24 perde olan gitarda Jumbo fretler ve harika bir işçilik göze çarpıyor. Tabiri yerinde ise kuş gibi hafif bir gitar çaldığınızı hissediyorsunuz.

ELEKTRONİKLER:

Gitarda Bartolini Custom USA manyetikler ve Varimid III 3band ekolayzır devre kullanılmış. Ayrıca Mid frekanslarınıda ayarlayabiliyorsunuz. Gitarın modern tonlara sahip olması bu bileşime borçlu.

Ben Kimim?

Ömür ÖZTÜRK
1980 izmir doğumluyum.Ilk,orta,lise ve önlisans eğitimini Izmir'de; Lisans eğitimimi Isparta'da tamamladım.Tekirdağ ilinde askeri, İstanbul'da Polislik eğitimi aldım. 9 yıllık polislik hayatının ardından Öğretmenlik mesleğine geçtim ve aktif olarak öğretmenlik yapmaktayım. Tiyatro, müzik,sinema, internet ilgi alanlarım içine girmekte olup ayrıca aktif bir akvaristim. Blog sayfamda ilgi alanıma giren her konuda paylaşımlarım olacak. Sağlıkla kalın.